Yıkıcı Davranış Bozuklukları
Bazı çocuklar toplumsal kurallara uymamak ve gerekeni yapmamak konusunda ısrarcı davranışlar sergileyebilir.Zaman zaman arkadaş sorunu yaşama,zarar verme,yalan söyleme,izinsiz birşeyler alma,kurallara uymama,okuldan kaçma vs gibi davranışlar birçok çocukta görülebilir.Bu davranışlar süreğen ve gittikçe sosyal uyumu bozacak düzeyde devam ettiği takdirde bir bozukluktan bahsedilebilir.
KARŞIT OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU (KOKGB):
Bu sorunu olan çocuklar yetişkinlerle tartışır,onların koyduğu kurallara uymaz,sürekli bir itiraz halindedir,büyüklerle tartışır,yüksek sesle konuşur hep kavga eder gibidir,çabuk öfkelenirler.Çocukların büyüklere karşı gelmesi,tartışması olağan bir durum olabilir.Fakat bu durum sürekli ve şiddetli ise,olaylar için başkalarını suçlama,kasıtlı başkalarını rahatsız etme,öfkeli ve kin dolu davranma şeklinde ise o zaman bu durum bir bozukluktur.KOKGB sıklıkla erkek çocuklarda görülmektedir.
DAVRANIŞ BOZUKLUĞU(DB):
Daha ağır bir durum olarak kabul edilebilir.KOKGB'da kişi karşı gelir ve öfkelenir ama diğerlerinin sosyal ve özgür alanlarına müdahalesi sınırlıdır.DB'da kişi otoriteyi reddeder, sık sık tartışır,fiziksel saldırıda bulunur,kurallara uymaz,bilinçli olarak yalan söyleme, başkalarına zarar verme,hırsızlık,yangın çıkarma,evden okuldan kaçma,başkalarını zorla cinselliğe zorlama,tehdit,hayvanlara zarar verme, kanunla ilgili konularda erken yaşta sorunlar yaşama gibi belirtilerle karşımıza çıkar. Ve bu kişiler yaptıklarıyla yüzleştirildiklerinde utanma,mahçup olma,özür dileme gibi davranışlar sergilemezler.Verilen cezalardan ders alma, davranış düzeltme gibi olumlu sonuçlar alınamamaktadır.DB da daha sıklıkla erkek çocuklarda aktif izlenir kız çocuklarında daha pasif bulgular vardır(yalan söyleme,dedikodu,kötüleme vs) gibi.Bu bozukluk 5-6 yaş civarında başlamaktadır.Erken başlangıç kötü bir gidişata neden olmaktadır.18 yaşından sonra devam eden durumlarda Antisosyal Kişilik olarak adlandırılmaktadır.
Özellikle aile desteği olmayan ve tedavi almayan çocuklar ileriki yaşlarda suç potansiyeli yüksek bireyler olarak karşımıza çıkmaktadır.
NEDENLERİ NELERDİR:
- Eleştirici,katı,destekleyici olamayan aile tutumları,
- Ağır kurallar ve katı cezalar ile yetiştirme tutumu,
- İlgi göstermeyen ebeveyn tutumları,
- Kuralsız,başına buyruk yetiştirilme,
- Reddedici,ihmal edici tutumlar,
- Yuvaya bırakılmış çocuklar,
- Ev içi ihmal,şiddete maruz kalma,
- Sosyal çevrede benzer şekilde kabul gören yetişkinklerin olması,
- Bu tip davranışların sosyal ortamda kabuledilir olması,
- Ailede DB olan bireylerin bulunması,
- Ailede başka psikiyatrik tanıların bulunması,
- Madde kullanımı olan ebeveynlere sahip olma,
- Cinsel yada fiziksel istismara maruz kalma gibi nedenler bu bozuklukların temelini atmaktadır.
Aynı zamanda: küçük yaşta geçirilen kafa travmaları,tedaviye dirençli epilepsi,zeka geriliği,dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu,öğrenme bozukluğu olan çocuklarda risk altındadır.
Genel olarak KOKGB ve DB olan kişilerde:
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu,
- Öğrenme bozukluğu,
- Konuşma bozuklukları,
- Zeka gerilikleri,
- Madde bağımlılığı,
- Distimik bozukluk,
- Kaygı bozuklukları,
- Disosiyatif bozukluklar birlikte görülebilir.
TANI:
Herzamanki gibi iyi bir öykü almak önemlidir.Aile yapısı,aile öyküsü,tıbbi geçmiş,sosyal yapı,ekonomik durum,ev içi tutumlar,okul ortamı ve okul gözlemleri önemlidir.Tıbbi geçmişte sorun varsa gerekli tetkikler yapılmalıdır.Akademik gelişimi,ilk konuşma yaşında gecikme vs var ise psikometrik değerlendirmeler yapılmalıdır.
DAVRANIM BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİ:
Çocukla kapasitesi doğrultusunda nasıl bir tedavi uygulanacağı konuşulmalıdır.
Doktor,aile,okul çevresi, sosyal çevreden yardım alınacak kişiler iş birliği içinde olmalıdır.
Çocuk kendi duygu ve düşüncelerini aktarma konusunda yeterli olmadığı için davranışçı yaklaşımlar işe yarayabilir.
Sosyal çevre ve aile içi düzenlemeler koruyucu önlemlerdir.
Kaygı,depresyon,dikkatsizlik gibi sorunlar için ilaç tedavisi düşünülebilir.
Uzun ve sabır gerektiren bir tedavi olacağı tedaviye katılacak herkese açıklanmalıdır.