fbpx

Genetik, çevresel ve toplumsal bileşenleri olan zeka kavramı,yeni ve karmaşık durumlarla karşılaşan kişinin geçmişte öğrendiklerini anımsaması,yapıcı olarak bütünleştirip yeni çağrışımlar üretebilmesi,sorun çözmede ve bilgi kazanımda kavramsal düşünebilmesi gibi özellikleri içermektedir. Bireyin zeka düzeyi ve sosyal uyum becerilerinde yetersizlikle karakterize değişken bir durumdur zeka geriliği. Ve çok eski çağlardan beri çocuk sağlığı ve gelişiminde önemli bir konu olmuştur.

Zeka geriliğine birçok sayıda genetik ve çevresel faktörler yol açmaktadır. Gebelik,doğum ve doğum sonrası birçok neden suçlanmaktadır.

Öfke,içimizde varolan normal bir duygudur.İnsan ve hayvanlarda öfkenin yaşamsal olarak ne anlama geldiği genel olarak bilinmektedir.Varoluşa karşı tehditlerde özellikle daha belirgin ve daha yıkıcı olarak karşımıza çıkmaktadır.Öfke,engellenme,incinme ya da gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi,kızgınlık,hışım veya hiddet olarak tanımlanabilir.Öfkenin dışa vurlmasının şiddetide karşılaşılan olayların şiddetine yada içimizde oluşturduğu kaygıya göre değişmektedir.

Çocuğa bakmakla yükümlü kişinin,çocuğun bilişsel,psikolojik,fiziksel ve sosyal gelişimi için gerekli ihtiyaçlarını karşılamaması ve ya önemsememesidir.Bir çocuğun sağlık, beslenme, eğitim, güvenlik, barınma gibi genel gelişimsel alanları için ihtiyaçları bakım veren yetişkinler tarafından sağlanmalıdır.1989 da Birleşmiş Milletlerin ''Çocuk Hakları Sözleşmesini'' kabul eden ülkeler otomatik olarak çocukların ihmal ve istismar konusunda yasal olarak korunmasını kabul etmiş bulunmaktadır. Maalesef ki son dönemlerde ülkemizde bu konuyla ilgili çok can sıkıcı olayların daha da artması bizde yeni yeni düzenlemeler yapılmasına neden olmaktadır. Fakat yapılan düzenlemeler yeterli değildir.

Çocuklar okula başlarken zaman zaman ayrılma konusunda sorun yaşayabilir.Bu alışma sürecinde anne-baba tutumları ve öğretmen desteği önemlidir.Çocuk,okulda yaşadığı arkadaş sorunları,ödevini yapmamış olma,evde kardeş var ve onunla yapılacak bir etkinliğe katılma isteği gibi günlük nedenlerden dolayı zaman zaman sorun yaşayabilir.Bu durumlar geçici olduğu ve uygun davranışlar ve kararlılıkla çözüldüğü takdirde sorun olarak kabul edilmemektedir.

Toplumsal dinamiklerimiz nedeniyle veya yetiştiğimiz kültürel yapının da etkisiyle konuşmaktan ya da çocuklarımıza bilgi vermekten çekindiğimiz konulardan biride cinselliktir. Bunu özellikle vurguluyorum çünkü, çocukların yaşı düzeyinde normal olan cinsel gelişim süreçleri bazen anne babaları çok endişelendirebilmektedir. Evet çocuk bir cinsiyetle doğar, ERKEK veya KIZ çocuk olarak. Ama bu cinsiyet, gelişim süreçlerinde uygun destekler ve uygun rol modeller ile cinsel kimliği oluşturmaktadır.