fbpx

Her çocuğun sosyal etkileşim ve iletişim becerileri aynı hızda ve aynı düzeyde gelişmeyebilir. Bu süreçte çocuğun  zihinsel ve fiziksel gelişimi, çevreden gelen sosyal uyaranların yoğunluğu ve uygunluğu gibi birçok etken rol oynar. Bu etkileşim sonucunda kimi çocuklar yaşıtlarının çoğundan “farklı” ya da “tuhaf” olarak nitelenen ilişki tarzları ya da ilgi alanlarına sahip olabilirler. Elbette her “farklı” ya da “tuhaf” olan otistik değildir. Ancak çalışmalar ebeveynlerin, özellikle de annelerin “yolunda gitmeyen birşeyler  var” hissinin % 80 olasılıkla doğru olduğunu göstermekte. Anne-babalar çocuklarındaki farklılığın onun zihinsel ya da bedensel gelişimini olumsuz etkilediğini, sosyal veya akademik alanlarda zorlanmasına neden olduğunu düşünüyorlarsa bir uzman görüşü almaları yerinde olur.

‘İnsan bir kuyuya düştüğünde, itenin ne önemi var ki. Onu en çabuk şekilde dibe götüren, kendi ağırlığıdır.’  John WEBSTER

Nedir YAŞAMAK! Yapamadıklarımız,söyleyemediklerimiz,başaramadıklarımız,kaybettiklerimiz mi..ya da daha fazlasımı.Ya da tüm bunların tersi mi.

Biz insanoğlu bu kargaşayı belki de keşkeleri çözmek için o kadar zaman harcıyoruz ki…sanki yaşamı kaçırıp..ardından tekrar kaçırdıklarımıza pişmanlıkla bakıyoruz.

 BOŞANMA VE AİLE İÇİ ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUKLARIMIZA DİKKAT…

Boşanma, sadece eşler arasında yaşanan bir süreç değildir. Boşanan çift karı koca olma durumunu yani bu sosyal durumu sonlandırmaktadır. Oysa boşanan çoğu çiftin çocukları vardır. Bu nedenle boşanma çocuk açısından da oldukça önemli bir süreçtir. Boşanmanın, çocuğu ciddi bir şekilde etkileyebilecek bir dizi değişikliği beraberinde getirdiği bilinmektedir. Tabi ki anlaşamayan iki yetişkinin huzursuz bir ortamda çocuk yetiştirmesi de istenen bir durum değildir. Günümüzde durumu algılama yaşında olan çocukların huzursuz,mutsuz bir ortam yerine anne-baba ayrılığını onayladıklarını da görüyoruz.